Gebelik döneminde ilaç kullanımı
Gebelikte ilaç kullanımı klinikte en çok karşılaşılan sorunların başında gelmektedir. Özellikle doktoru tarafından reçete edildiği halde gebeler ilaç kullanmıyorsa hem kendileri hem de doğacak bebekleri için çok büyük risklerle karşılaşmaları anlamına gelir.
Yap hep ya hiç dönemi dediğimiz gebeliğin ilk altı haftası olan dönemde anne ilaç kullansa bile herhangi bir şekilde bebekte herhangi bir bozukluk yaratmaz. Çünkü bu dönemde meydana gelen reaksiyonlar bebekte ya düşüğe neden olur ya da hiçbir sorun oluşturmadan gebeliğin güvenle devam etmesine neden olur.
Gebelikte kimyasallara en fazla hassas olunan dönem gebeliğin ilk üç ayıdır. Dolayısıyla özellikle bu dönemde kullanılacak ilaçların mutlaka doktora danışılması gerekmektedir.
Bir ilacın fetusa etkisinin ne olacağının belirlenebilmesi için o gebelik haftasının hangi hafta olduğu, ilacın kullanım dozu, kullanım süresi ve içerisindeki etken madde ilacın gebelik katagorisi gibi faktörler hep birlikte ilacın fetusa etkisini belirleyen faktörlerdir.
Besinler ve bitkisel ilaçlara baktığınızda gebelikte aslında her şeyin fazlasının bebeğe zarar verebileceğini görüyoruz. Yani herhangi bir besinin çok fazla tüketilmesinin bazen bebekte ve gebelikte ciddi problemlere neden olabilmektedir. Örneğin çok fazla miktarda maydonoz yenmesi melisa çayının aşırı tüketilmesi, içeriği bilinmeyen bitkisel karışımların kullanılması düşüklere ve bazen de anomallere neden olabileceği için mutlaka beslenmenin dengeli şekilde bütün besinleri içerecek şekilde kullanılması gerekmektedir.
Gebelikte Kullanılan İlaçlar Neler Olmalı
Gebelikte rutin olarak kullanılması gereken vitamin, folikasittir. Gebelik planlandığı zaman folikasite gebelikten üç ay önce başlanıp, gebeliğin üçüncü ayına kadar kullanılmalıdır. Eğer gebelikte normal beslenen bir geben bahsediyorsak, multivitamin prebaktlarının kullanılması şart değildir. Ancak eğer gebe yeterince beslenemiyorsa ve dengeli beslenmediği için kronik hastalıkları varsa bu gebelerde multivitamin doktoru tarafından eklenmelidir. Ancak multivitamin prebaktlarının da çok fazla tüketilmesi bebekte zehirlenmelere neden olacağı bilinmelidir.
Gebelikte rutin olarak omega üç desteği şart değildir. Ancak omega üç desteği alan gebelerde bebeklerinin doğum ağırlığının 250 gram daha fazla olduğu annelerde gebelik sonrası, doğum sonrası loğusa depresyonunun daha az olduğu bilinmelidir.
Demir leplasmanı kansızlığı olmasa bile gebelik sürecince tüm gebelere önerilmekte ve lohusalık döneminde de devam edilmesi gerektiği önerilmektedir. Çünkü bilindiği gibi kadınlarda kansızlık yaratan bir durumdur. Artı doğum sırasında kaybedilen kana ve sonrasında süt verme sırasında meydana gelebilecek demir salgılanması, annenin demir depolarının boşalmasına sebep olacağı için bizim önerimiz demir lepalartlarının dokuz aylık tedavi şeklinde olmalıdır.
Gebelikte krampları el ve ayaklarında uyuşmaları olan gebelerde doktoru tarafından magnezyum ve kalsiyum prepatları reçete edilmektedir. Bu preparatlar hem annenin şikayetlerini giderir hem de erken doğum riskini azaltır. Gebelikte çeşitli haftalarda düşük riski olan gebelerde düşük önleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlardan en sık kullanılanı progestrion propartlarıdır. Progestrion içeren ilaçların çok aşırı kullanılmasında bebeğe yine bazı yan etkileri olabileceği için doktor önermediği sürece bu ilaçları kullanmamak gerekir.
Gebelerin yüzde yetmişinde bulantılar meydana gelir. Şiddeti kişiden kişiye değişir. Hafif vakalarda basit bulantı önleyici ilaçlar yeterli olmaktadır. Dirençli vakalarda ise çok daha yüksek etkili olan ve kanser hastalarında da kullanılan ilaçları da reçetede isteyebiliriz. Bu ilaçlarında yine gebelikte güvenli olduğu bilinmelidir.
Gebelikte Antibiyotik, Ağrı kesici ilaçlar ve Heparin Kullanımı
Gebelikte antibiyotiklerin güvenli olanları doktor tarafından reçete edilmektedir. Eğer gerekli görülmüşse ve vücutta bir enfeksiyon varsa bu antibiyotikler mutlaka kullanılmalıdır. Eğer kullanılmazsa, oluşan enfeksiyonlar çok kısa sürede yayılarak annenin ölümüne erken doğuma ve bebeğinde yenidoğan döneminde zatüre, enfeksiyon gibi hastalıklarla yüz yüze kalmasına neden olabilir. Özellikle diş enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, yada üst solunum yolu enfeksiyonlarında doktor gerekli görmüşse antibiyotik kullanımlarından kaçınmamak gerekmektedir. Kullanılmaması halinde bu enfeksiyonlar çok kısa sürede bütün vücuda yayılıp annenin hayatını da riske sokabilir.
Gebelikte ağrı kesici olarak gerekli hallerde parasitemol ve asitomefem gibi ilaçlar güvenle kullanılabilir. Bu ilaçlar kullanımından kaçınmamak ve annenin şikayetleri olduğunda onu bu tedavilerden mahrum bırakmamak gerekir.
Gebelikte çeşitli nedenlerle aspirin ve heparin tedavisi gebelik boyunca doktor tarafından önerilmektedir. Özellikle, arka arkaya düşüğü olanlarda, damar pırtılaşma sorunu olanlarda, gebelik zehirlenmesi olanlarda bu tür tedaviler yine güvenli dokuz ay boyunca güvenle kullanılabilir.
Gebelikte Aşılar
Gebelikte mutlaka yapılması gereken aşıların başında tetenoz aşısı gelir. Gebeliğin 20. Haftasında ilk doz 4 hafta sonra ikinci doz olmak üzere iki şekilde kullanılır. Eğer anne son on yıl içinde tetenoz aşısı yaptırmışsa, bir sonraki gebeliğinde sadece tek doz aşı yaptırması yeterli olacaktır. Bunun dışında ekim ayı ile mart ayı arasında gebe olan annelerinde grip aşısı yapılması önerilmektedir. Çünkü grip enfeksiyonu gebelerde çok hızlı seyredip, hızla zatüreye neden olabilmektedir.
Gebelikte gerekli hallerde yapılan aşılarda vardır. Bunlar salgın olan bölgelere seyahat eden gebelerde sarumuma hastalığı, zatüre hastalığı gibi birçok çeşitli aşılardır. Rutin olarak yapılması önerilmese de gerekli hallerde ve salgınlarda bu aşılarda yine doktor tarafından önerilebilir. Canlı aşılar ise, kızamıkçık kabakulak gibi kesinlikle gebelikte yapılmaması gereken aşılardır.
Prof. Dr. Filiz Çayan
Yorum Gönder