Kalp Krizi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kalp Krizi Hakkında Bilinmesi Gerekenler


Miyokard enfarktüsü veya koroner tromboz olarak da bilinen kalp krizi, kalp kasının bir kısmı oksijensiz kalarak öldüğünde meydana gelir.

Kalp krizi genellikle koroner arterlerden (kalbinize giden kan damarları) birinde meydana gelen bir kan pıhtısının kalbinize giden kan beslemesini engellemesi sonucu meydana gelir. Bu engellemeye zaman zaman koroner arter spazmı (ani daralma) da neden olabilir.

Kalp krizi genellikle göğsünüzün orta kısmında şiddetli ve sıkıştırıcı bir ağrıya neden olur. Ağrı göğsünüzden boynunuza, çenenize, kulaklarınıza, kollarınıza ve bileklerinize yayılabilir.

Kalp krizinin görülme riski arterlerinizin daralması halinde çok daha yüksektir. Arterler genellikle arter duvarlarında biriken yağlı artık maddeler nedeniyle daralır. Sigara içme, yüksek tansiyon, yanlış beslenme, egzersiz yapmama ve obezlik yağlı artık birikimini artırabilir.

Erkekler kadınlara oranla üç kat daha fazla kalp krizi geçirme riski altındadır. 

 

Kalp krizi belirtileri nelerdir?

 

Kendinizin veya tanıdığınız birinin kalp krizi geçirdiğinden şüphe ediyorsanız derhal 112'yi arayın. Beklemeyin.

Kalp krizinin sık görülen belirtileri;

  • Göğsün ortasında sıkıştırıcı bir ağrı veya göğüste hafif bir rahatsızlık,
  • Nefes darlığı,
  • Soğuk, terli ve rengi gitmiş yüz ve baş dönmesidir.
  • Bulantı,
  • Kusma,
  • Huzursuzluk,
  • Öksürük ve genel anlamda kendini iyi hissetmeme gibi belirtiler de yaşayabilirsiniz.

Kalp krizi sırasında göğsünüzden başlayan ağrı boynunuza, çenenize, kulaklarınıza, kollarınıza ve bileklerinize yayılabilir. Bazen de omuz başları arasına, sırta ya da karnınıza doğru yayılabilir.

Ağrı beş dakika ila birkaç saat sürebilir. Gezinmek, pozisyonunuzu değiştirmek veya dinlenmek ağrıyı dindirmez veya hafifletmez. Ağrı sürekli veya gel gitler şeklinde olabilir.

Bazı kimseler kalp krizi sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. Bu “sessiz” kalp krizi olarak bilinir ve diyabetli ya da 75 yaş üstü kimseleri daha çok etkiler.

 

Kalp krizi nedenleri

Kalp krizi riskini artıran faktörler arasında ilerleyen yaş (45 yaş üstü erkekler ve 55 yaş üstü kadınlar daha fazla risk altındadır), sigara içme, kilolu ya da obez olma ve yüksek tansiyon problemi sayılabilir.

Diğer faktörler ise kolesterol seviyesinin yüksek olması, diyabet, ailede kalp krizi öyküsü olması ve düzenli egzersiz yapmama olarak sayılabilir

Ayrıca anjin (kalbinizde yeterince oksijen olmaması nedeniyle meydana gelen göğüs ağrısı) rahatsızlığınız varsa, daha önce kalp krizi geçirdiyseniz veya kalp ameliyatı olduysanız kalp krizi geçirme riski artar.

Belirtileri aynı olduğundan zaman zaman anjin kalp kriziyle karıştırılabilir. Ancak, kalp krizinden farklı olarak anjin 15-20 dakikalık dinlenme veya ilaç almanın ardından geçer.

 

Kalp krizi tanısı nasıl konur?

Eğer kalp krizi geçirdiğinizden şüpheleniyorsanız, tanıyı onaylamak üzere tahlillerin yapılabilmesi için hastaneye kaldırılırsınız.

Elektro kardiyografi (EKG) kalbinizdeki elektriksel aktivitenin izlenmesine yardımcı olur. Kalbiniz her attığında EKG küçük elektrik sinyalleri üretir. EKG cihazı doktorunuzun kalbinizin işlevini nasıl yerine getirdiğini görmesini sağlayacak şekilde bu sinyalleri kâğıda kaydeder. Bu test acısızdır ve yaklaşık 5 dakika sürer.

Kalbiniz bir kalp krizi nedeniyle zarar gördüğünde, bazı enzimlerin yavaş yavaş kanınıza sızmasına sebep olur. Enzimler vücudunuzda meydana gelen kimyasal reaksiyonların düzenlenmesine yardımcı olan özel proteinlerdir.

Eğer kalp krizi geçirdiğinizden şüpheleniliyorsa, bu “kalp enzimleri” yönünden tahlil edilmek üzere sizden kan örneği alınır.

Kalbinizde herhangi bir büyüme (şişme) olup olmadığını görmek için bir göğüs röntgeni de çekilebilir.

 

Kalp krizi esnasında nasıl tedavi uygulanır?

Kalp krizlerinin çoğu derhal sağlanan tıbbi yardım sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Tedavi ne kadar erken yapılırsa, sonuç da o kadar iyi olur ve hayatta kalma şansı da aynı oranda artar.

Kişi soluk almıyor, öksürmüyor, uyarılara (dokunulduğunda veya kendisiyle konuşulduğunda) yanıt vermiyorsa derhal kardiyopulmoner resusitasyonla (KPR) hayat kurtarıcı tedavi uygulamaya başlanmalıdır.

KPR’de her iki ağızdan ağza resusitasyon suni teneffüsü arasında göğse 30 kez baskı uygulayarak kalbe masaj yapılır.

Kalbiniz durduysa (kardiyak arrest), medikal ekip defibrilatör adı verilen bir cihaz kullanarak kalbinizin tekrar atmasını sağlamaya çalışır. Bu cihaz kalbinizi tekrar başlatmak için kalbinize elektro şok gönderir.

Kalp krizi geçiriyorsanız, genellikle size bir doz aspirin verilir. Bu sayede koroner arterinizde meydana gelen kan pıhtısının büyümesi engellenmiş olur.

“Pıhtılaşma önleyici” olarak da bilinen trombolitikler koroner arterinizde oluşan pıhtıyı çözerek kanın yeniden hasarlı kalp kasına akmasını sağlarlar. Trombolitikler enjeksiyonla, olabildiğince kısa sürede, mümkünse belirtiler görülmeye başladıktan sonraki bir saatlik süre içinde verilir.

 

Kalp krizi sonrasında nasıl tedavi uygulanır?

Bir kalp krizi geçirdikten sonra, daha sonra tekrarlama riskini azaltmak için bazı ilaçlar kullanmanız gerekebilir.

Antiplateletler trombositlerin (kanınızın içinde bulunan ve pıhtılaşmayı sağlayan küçük partiküller) “yapışkanlığını” azaltmaya yardımcı olur. Damar içindeki yağ birikimlerinin üzerine çok sayıda trombosit yapışması halinde, bunlar bir pıhtı meydana getirebilir. Bu durumun bir koroner arterde olması halinde, kalp krizi meydana gelir.

Beta blokerler bir kalp krizi sonrasında kalbinizi korumaya yardımcı olur. Kalbinizin iş yükünü azaltmak amacıyla daha yavaş ve daha az kuvvetle atmasını sağlarlar.

Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri kan damarlarınızı genişletip tansiyonunuzu düşürerek kalbinizin yükünü hafifletir.

Statinler karaciğerinizde kolesterol üretimini engelleyerek kanınızdaki kolesterol düzeyinin düşürülmesine yardımcı olurlar. Kalbiniz ciddi şekilde zarar gördüyse, hasarlı kan damarlarının onarılması için ameliyat olmanız gerekebilir.

 

Kalp krizi geçirdikten sonra iyileşme süreci nasıl gerçekleşir?

Kalp krizi geçirdikten sonra tam olarak iyileşme zaman alabilir ve rehabilitasyon sürecinizi aceleye getirmemeniz önemlidir. Kalp krizi geçiren her birey farklı sorunlar ve zorluklarla karşılaşacaktır.

Kalp krizi geçirdikten sonra aktif kalmanız önemlidir. Aktif kalmak kalbinizin gücünü artırır ve aynı zaman da bir başka kalp krizi geçirme riskini de azaltmaya yardımcı olur.

Fiziksel ve ruhsal durumunuza bağlı olarak, normal günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz. Ancak, yaptığınız hareketlerin çok yorucu olmayan ve fiziksel yönden çok zorlamayan hareketler olması önemlidir.

Ayrıca, ne zaman ve ne şekilde olacağı bireysel ihtiyaçlarınız ve fiziksel durumunuza bağlı olmak üzere çalışmaya geri dönebilirsiniz.

 

Kalp krizinde acil komplikasyonlar

Kalp krizinin acil komplikasyonları arasında düzensiz, birbirinden farklı (çok yavaş veya çok hızlı) kalp ritmi sayılabilir. Bunlara aritmi denir.

Tansiyonunuzda ani ve tehlikeli bir düşüş meydana gelebilir. Buna kardiyojenik şok denir. Bunun anlamı kalbinizin vücudunuzun gerektiği şekilde çalışmak için gereksinim duyduğu miktarda kan beslemesi yapamamasıdır.

Kalp krizine kanınızdaki oksijen düzeyinin düşmesi anlamına gelen hipoksemi de neden olabilir. Ayrıca ciğerlerinizin içinde ve etrafında sıvı birikmesi (pulmoner ödem) de olabilir.

Kan pıhtıları bacaklarınızda veya kalça bölgenizdeki derin damarlarda da meydana gelebilir. Buna derin ven trombozu denir. Pıhtılar damar içindeki kan akışını engelleyebilir veya azaltabilir.

Kalp çeperiniz kalp krizi nedeniyle zarar gördüğünde miyokard yırtılması meydana gelir. Bu bazen kalp duvarınızın yırtılmasına neden olabilir. Kalp karıncıklarından birinde bir şişkinlik olduğunda buna ventriküler anevrizma denir.

 

Sonraki dönemlerde görülen komplikasyonlar

Kalp krizinde sonraki dönem komplikasyonları arasında baloncuk (anevrizma) oluşumuna neden olan kalp duvarındaki yara izi oluşumu sayılabilir. Anevrizma anormal kalp ritmine, kan pıhtılaşmasına ve düşük tansiyona neden olabilir.

Perikardit kalp zarınızın iltihaplanmasına neden olan bir rahatsızlıktır. Anjin de kalp krizine benzer belirtiler gösteren bir rahatsızlıktır. Ancak, kalp krizinden farklı olarak, anjin kaynaklı göğüs ağrısı genelde 10 dakika içinde kendiliğinden geçecektir.

Konjestif kalp yetmezliğinde ise, kalbiniz ancak çok yavaş bir şekilde atabilir, bu da sizi soluksuz bırakır.

Kalp krizinin ardından depresyon, güven kaybı, cinsellik dürtüsü kaybı ve seks yapma korkusu görülmesi yaygındır. Ayrıca gelecekte bir daha kalp krizi geçirme riski de artar.

Düzenli olarak check- up yaptırır ve rehabilitasyon programınıza sadık kalırsanız, komplikasyon yaşama riskiniz önemli ölçüde düşer.

 

Kalp krizinden korunmak mümkün mü?

Kalp krizine yol açan 5 ana risk faktörü sigara içme, yeterli egzersiz yapmama, yüksek tansiyon, aşırı kilolu veya obez olma ve yüksek kolesteroldür.

Kalp krizinden korunmanın en iyi yollarından biri sigarayı bırakmaktır. 

Kalbinizin sağlığını korumak istiyorsanız, düzenli egzersiz yapmanız önemlidir. Kalp krizinin hemen sonrasında dinlenmeye ihtiyacınız olsa da, günde en az 20-30 dakika egzersiz yapmayı hedeflemeniz gerekir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek de kalbinizi korumanıza yardımcı olur. Günde en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketmeniz, kırmızı et, peynir ve hamur işi gibi yağlı gıdalardan uzak durmanız gerekir.

Aşırı içki tüketmekten ve sarhoş olmaktan da kaçının. Tükettiğiniz alkol miktarının önerilen güvenli limitler dahilinde olduğundan emin olun. Önerilen alkol miktarı erkeklerde günde 3-4 ünite, kadınlarda günde 2-3 ünitedir.

Yorum Gönder