Yüksek Tansiyon Nedir? (Tanı,Tedavi,Belirtileri ve Korunma Yöntemleri)

Yüksek Tansiyon Nedir? (Tanı,Tedavi,Belirtileri ve Korunma Yöntemleri)


Tansiyon kanın damarlarınız içinde akarken arterlerinizin (atardamar) çeperlerine yaptığı basınç olarak tanımlanır. Milimetre civa olarak (mmHg) ölçülür.

Kalbinizin sağ tarafı oksijeni azalan kirli kanı akciğerlerinize pompalar. Kalbinizin sağ tarafı sol tarafına kıyasla daha düşük basınçla kan pompalar. Buna diyastolik basınç (küçük tansiyon) denir.

Kalbinizin sol tarafı ise oksijen yönünden zengin olan kanı vücudunuza pompalar. Kalbinizin sol tarafı sağ tarafına kıyasla daha yüksek basınçla kan pompalar. Bu basınca da sistolik basınç (büyük tansiyon) denir.

Hem büyük hem de küçük tansiyon ölçülür ve bu değerler genellikle önce büyük, sonra küçük tansiyon olarak ifade edilir.

Yüksek tansiyon (hipertansiyon) genellikle 140/90 mmHg veya daha yüksek kan basıncı olarak tanımlanır.

Yüksek tansiyon genellikle herhangi bir belirti veya derhal müdahale edilmesi gereken bir sorun yaratmaz ancak inme veya kalp hastalığı gibi ciddi bir kardiyovasküler hastalığa yakalanmada büyük bir risk faktörüdür.

 

Yüksek Tansiyon Belirtileri

Yüksek tansiyon, 180/110 mmHg gibi çok yüksek düzeye erişmediği sürece normalde herhangi bir belirti vermez.

Tansiyonunuzun çok yükselmesi halinde görülen belirtiler arasında baş dönmesi, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları ve düzensiz kalp atışları sayılabilir.

Bu belirtilerden birini yaşamanız halinde en kısa zaman da doktorunuzu görmeniz gerekir.

Yüksek tansiyon normalde herhangi bir belirti vermediğinden, düzenli olarak tansiyonunuzu kontrol ettirmeniz önemlidir. Bunun nedeni yüksek tansiyonun vücudunuza siz farkına varmadan zarar verebilmesidir.

Pek çok muayenehane ve klinik düzenli olarak tansiyonunuzu ölçtürmenizi sağlayacak bir politika izler ve bu ölçümler sizin isteğiniz üzerine de yapılabilir. Çocukların rutin sağlık check-up'ları sırasında tansiyonları düzenli olarak ölçülür.

 

Yüksek Tansiyon Nedenleri

Olguların yaklaşık %90’ında yüksek tansiyonun nedeni bilinmemektedir. Bu tür yüksek tansiyona “esansiyel hipertansiyon” denir.

Esansiyel yüksek tansiyonun nedenleri bilinmemekle birlikte, bu rahatsızlığa yakalanma riskinizi arttırdığına dair güçlü kanıtlar olan bazı risk faktörleri mevcuttur. Obezite, egzersiz yapmama, yağlı yiyecekler yeme, fazla tuz tüketme ve sigara içme bu faktörler arasında sayılabilir.

Yaşlandıkça da tansiyonunuz yükselir. Yüksek tansiyon ailesel bir rahatsızlık olarak görülür.

Yüksek tansiyona böbrek hastalığı, hormonal rahatsızlıklar, aşırı alkol tüketimi ve doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar da neden olabilir.

 

Yüksek Tansiyonda Tanı Nasıl Konur?

Yüksek tansiyon genellikle sfigmomanometre adı verilen tansiyon aletiyle ölçülür.

Bu aletin şişebilir bir manşeti ve tıpkı termometre gibi cıvalı bir ölçeği vardır.

Manşet kolunuzdaki kan akışını sınırlandıracak şekilde pompalanarak şişirilir, ardından yavaş yavaş serbest bırakılır. Tansiyonunuzu ölçen kişi nabzınızı dinlemek için bir stetoskop kullanacaktır.

Doktor muayenehanelerinin çoğunda artık nabzınızı elektrik sensörleriyle ölçen dijital tansiyon aletleri kullanılmaktadır. Piyasada tansiyon ölçme kitleri de satılmaktadır.

Tansiyonunuzun bir kez yüksek çıkması sizde yüksek tansiyon olduğu anlamına gelmez. Tansiyonunuz gün içinde inip çıkar ve GP’nizi ziyaret ettiğinizde endişeli veya gergin hissediyorsanız bu da tansiyonunuzda yükselmeye neden olabilir.

Bu nedenle, doktorunuz tansiyonunuzun sürekli yüksek olup olmadığını görmek için düzenli aralıklarla – genellikle ayda bir – tansiyonunuzu ölçmesi gerekir.

 

Yüksek Tansiyon Tedavisi

Tansiyonunuz biraz yüksekse, yaşam tarzınızda beslenme biçiminizi değiştirmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi basit değişikliklerle bunu kontrol altına alabilirsiniz.

Tansiyonunuz orta derecede veya ciddi şekilde yüksekse, yaşam tarzınızda değişiklik yapmanızın öğütlenmesinin yanında size bir takım ilaçlar da verilir.

Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olan bazı hormonların aktivitelerini bloke ederek etki gösterir.

Bu ilaçlar söz konusu hormonların işlevlerini engelleyerek, kanınızdaki su miktarı nın azaltılmasına yard ımcı olur ve ayrıca atardamarlarınızı genişletirler; bu iki etki sayesinde de tansiyon düşer.

Kalsiyum kanal blokerleri arterlerinizin duvarlarını oluşturan kasların gevşemesini sağlar. Bu sayede arterler genişleyerek tansiyonunuzu düşürür.

Tiazid diüretikleri kanınızdaki su miktarını azaltır ve damar çeperlerinizi genişletir.

 

Komplikasyonlar

Yüksek tansiyon ihmal edilmemelidir. Bu rahatsızl ıktan kaynaklanan komplikasyonlar diğer hastalıklara kıyasla daha fazla ölüme ve ağır sakatlıklara neden olabilir.

Sürekli yüksek tansiyon kan damarlarınıza zarar verecektir, bu da beyninize giden kan beslemesinin bloke olması ya da damarların yırtılmasına neden olabilir. Her iki durum da inmeye sebep olabilir.

Yüksek tansiyon, daha fazla çalışıp vücudunuza kan pompalamak zorunda olduğundan kalbinize de zarar verir. Bu kalp hastalıklarına, hatta kalp krizine neden olabilir.

Yüksek tansiyon böbreklerinizdeki ince damarlara zarar vererek gerektiği şekilde çalışmalarını engelleyebilir. Bu da yorgunluk, ayak bileklerinde şişlik ve ciltte kaşıntı gibi belirtilere neden olabilir.

 

Yüksek Tansiyondan Korunma Yolları

Yüksek tansiyondan ve buna bağlı kardiyovasküler hastalık riskinden korunmanın en iyi yolu sağlıklı beslenmek, sağlıklı bir kiloda kalmak, düzenli egzersiz yapmak, fazla miktarda alkol almamak ve sigaradan uzak durmaktır.

Düşük yağ içeren, lif yönünden zengin, bol taze meyve ve sebzenin (günde en az 5 porsiyon) yanı sıra tam tahılları da içeren bir beslenme önerilir. Günlük olarak tükettiğiniz tuz miktarını 6 gramdan fazla olmayacak şekilde sınırlandırmanız gerekir çünkü çok fazla tuz tüketmek tansiyonunuzu yükseltir. Bir çay kaşığı dolusu tuz yaklaşık 6 gramdır.

Düzenli egzersiz kalp ve dolaşım sisteminizin daha güçlü olmasını sağlar; kolesterolünüzü düşürür ve tansiyonunuzu sağlıklı bir düzeyde tutar.

İnsanların çoğunluğu için haftada en az beş defa olmak üzere 30 dakikalık tempolu egzersiz önerilir.

 

 

 

Yorum Gönder